barış çiçekleri-
oysa ben
yüreğinde herkesi uçurabilen ,küçük bir kız çocuğu idim
ölgün mevsimlerinizi ,komşu bahçenin kırmızı meyvelerinden
sağaltmaya geldim
büyüklerin öğrettiği toprak oyunlarıyla
ipekten yollarınızı açmak istedim
-cennet kuşları-
güneşe uçanlar göğsünden vurulurmuş kızıl şafaklarda
şimdi umuda doğru yolculuk vardır çocuklar
bir vurgundur bembeyaz kanatlarında
kanamaz ki h/içli bir yaradır kuşlara
-kardan cennet-
gözlerinin içinden çilekli baharlar geçerdi
uzaktılar kışlara , güzyontan boranlara
dokunmadılar saç / aklarına
kardan olduğunu düşünerek
cennete ölenlerin
-kurtuluş türküsü-
hoş geldiniz
ayakları çimen acısı bahar bahçeleri
yusufçuğun söylediği
karanfillerin hükümlü sürgünlüğüne
az geldiniz
ta ezelden kalbe ekilmişti nûr
-cennete ölen-
özünden yaban durana
ölüm ışığıdır der şair
cepleri küller zulası
kara zeytin mahlasıyla
toprağı yakın eyleyendir